
Yüksek bilinç. Biraz takık olduğum, biraz da yürekten bağlı kaldığım, nadir kavramlardan. Bize bir şeyler daha söylüyor bu kavram, hissiyatı ile. Doktora tezimi bitirememe nedenim. ‘Higher levels of consicousness’ kavramını mistik veya ezoterik seviyede değil, ete kemiğe bürünmüş hali ile tanımlamaktaki ısrarım nedeni ile. Günlük hayat içinde, nörobiyoloyi ile açılan kavramlara henüz yeterince hakim hissetmeyişim, ve yine günlük hayat ile, henüz yeterince ilişkilendiremeyişim nedeni ile.
Nedir yüksek bilinç? Görünenin ötesini görmek? Görünenin üstüne çıkmak? Olan bitene ‘yukarıdan bakmak’. Büyük resmi görmek…Ve bunu destekleyecek duygular içinde olmak?
Kaygı, kaygı, yine kaygı… Veya hadi tamam, daha da genelleyecek olur isek, stres yaşantısı. Yüksek bilinç seviyesinde var olmamızı, günlük hayatımızda, en azından belli bir seviyede, korumamızı engelleyen temel parametre. Korumamızı diyorum, çünkü o bilinç seviyesine zaten sahip olduğumuza inananlardanım. Destekleyici kanıtlar, modeller, teoriler, var yine evet. Ama onlardan da bağımsız olarak, her birimizin, hayatımız boyunca tek bir an bile olsa, bunu deneyimlediğimizi düşünüyorum.
Olan bitene takılmadan, görünenin ötesini görmek, hissetmek… Asla yapabileceğimizi düşünmediğimiz, hayal bile etmediğimiz bir şeyi yaparken kendimizi bulmak. Bilmediğimiz bir güç ile, bir zeka ile. Kriz anında bir problem çözerken, ya da kendimiz için anlamlı ve çok istediğimiz bir şeyi gerçekleştirirken… Gözümüzün zorluk filan görmediği, hatta fiziksel, mekansal, zamansal sınırlamaların ötesine geçebildiği. Çocuğu tehlike altındayken bir annenin kendisinden çok daha ağır bir aracı itebilmesi gibi. Yetişmemizin imkansız olarak göründüğü bir uçağa, binmekte kararlı olduğumuzda bir şekilde illaki binebilmemiz gibi.
Yüksek bilinç, aslında belki de, bizim yaratım kabiliyetimiz ve potansiyelimiz. Bir şekilde, bir seviyede içimizde olan bir güç ile, bağlantıda olma halimiz.
Bu hali hatırlamakta fayda olabilir mi bu aralar, ne dersiniz? Görünenin ötesine geçmek, başka bir olasılığı gerçekleştirme potansiyelimizi yeniden hatırlamak?
Sanki var fayda… Bence.
Bunu bize kimse ‘bahşetmeyecek’. Ya da vermeyecek. Bir an bile olsa, bunu deneyimlediğimiz durumları bir hatırlayalım. Ve hadi gelin, onu çoğaltmaya odaklanalım.
Comments